14 Şubat 2010 Pazar

Bir Şeyler Eksik

İçimde bir şeyler var söküp atamadığım. İçime ata ata karın ağrısı sahibi oldum durup dururken… Aslında durup dururken değildir belki, bir anda yaratmadım ya her şeyi, birike birike bu hale geldi içimdekiler… İnanılır gibi değil ama konuşamadım, ağlayamadım, atamadım içimden.

Şimdi başımı alıp gidesim var, gidecek yerim yok… Hoş zaten gitmek neyi çözer ki içimdekileri bir yerlere bırakamadıktan sonra… Her yer aynı, karın ağrısı geçmedikçe…

Güzel cümleler duyuyorum, telefonum çalıyor, iletiler eksilmiyor hiç, ama tatmin de etmiyor hiçbiri. Sanki bir şeyler eksik… Kordon’da bir bira, sahilde yürüyüş, hep beraber maç izlemek, film izlerken uyuyakalmak, ekrana yapışık yaşamlar… Hepsi yıllarca uzakta sanki…

Neler neler geçiyor akıllardan, hepimizde bir tür hayat gailesi, ‘ben’lerimizi toplayıp da ‘biz’ yapmaya yeter düşlerimiz var, ama yorgunuz her birimiz, herkes başkasından bekliyor adımları…

“Değer mi” diye sorarız kimi zaman, ben sık sık sorar oldum. Oysa korkardım eskiden, acırdı canım, soramazdım. Şimdiyse yanıtın “Asla değmez” olduğunu bile bile soruyorum, kendi kendimi kanatıyorum.

Gözlerimi kapattığımda zihnimde uçuşuveren hayaller de yok artık; beceremiyorum düşlemeyi… Kâbuslarım var artık benim, kan ter içinde uyanmak var en kısa uykudan bile…

Ne istediğimi, ne beklediğimi, neyi aradığımı bilmiyorum. Bir yağmur yağsa dağılır sanıyorum bu sis, ama yağmuru bekleyecek tahammülüm de yok. Arabeske eğilimli ruh halim, can yakan şarkılar mırıldanışım, gözlerimi sukutuhayale açışım nedendir sorgulamıyorum artık…

Bir şeyler eksik ama nasıl tamamlanır düşünemiyorum…

Biraz mola almak mümkün müdür acaba zamandan?

Funda SARICI
14.02.2010 // 16:39