Bugün yine
sana uyandım ben, senin için uyandım, aylar sonra.
Sadece seni görmek vardı aklımda, sabah seni görmenin düşüyle kapadım gözlerimi geceye...
Yalnız sen varsın diye, sen geleceksin diye, sen yine yüzümü güldürecek, düşlerimin gerçeğe en çok yaklaştığı, dolayısıyla beni gerçeklerden en çok uzaklaştıracak yerde duracaksın diye açtım gözlerimi.
Sadece seni görmek vardı aklımda, sabah seni görmenin düşüyle kapadım gözlerimi geceye...
Yalnız sen varsın diye, sen geleceksin diye, sen yine yüzümü güldürecek, düşlerimin gerçeğe en çok yaklaştığı, dolayısıyla beni gerçeklerden en çok uzaklaştıracak yerde duracaksın diye açtım gözlerimi.
Sana uyandım
bu sabah, 10 yaşındaymışım gibi, 15 yaşındaymışım gibi, her yaşımda sana hep
farklı farklı ama hep aynı uyanmamışım gibi sanki…
Uyandım, sen
vardın, sesin vardı, gözümden hiç gitmeyen suretin vardı... Kuracağın cümleleri
sen daha söylemeden biliyor, aklına gelenleri senden önce çözebiliyordum ben
yine... Zaman hiç değiştirmedi seni, beni de hiç değiştirmedi sana karşı...
Gördüm ki, sırf sen hep orada, olduğun yerde durabilesin, durduğun yerde bana güç vermeye, hayat vermeye devam edebilesin diye ben hiç kırpmayabilirim gözlerimi, zaman hiç geçmeyebilir. Ben o çok istediğim şeylere ulaşmak için çabalamamayı seçebilirim sen gözümün önünden ayrılma hiç diye.
Gördüm ki, sırf sen hep orada, olduğun yerde durabilesin, durduğun yerde bana güç vermeye, hayat vermeye devam edebilesin diye ben hiç kırpmayabilirim gözlerimi, zaman hiç geçmeyebilir. Ben o çok istediğim şeylere ulaşmak için çabalamamayı seçebilirim sen gözümün önünden ayrılma hiç diye.
