4 Mayıs 2008 Pazar

Merak ve Korku. Peki Neden?

Merak, Şaşkınlık, Korku: Son üç günümün özeti...
Ufacık bir merakla başladı her şey... Gerçekliğini ölçmek için bazı şeylerin, sahte sebepler yarattım kendime... Gerçeğin gerçekliğine ait hiçbir şey öğrenemediğim gibi, kendi gerçekliğime dair bazı olasılıkları da kendi ellerimle yok etmiş oldum...Sonuçta merakım, hiçbir şey öğretmedi... 
Şaşkınlık, tek bir cümleyle geldi... E-posta kutuma düşen bir küçük ileti ve açılmak bilmeyen birkaç çevrimiçi sayfa... Merakla başlayan saçmalıklarımın fark edildiğine dair bir endişe ve duyan herkesin beyninde oluşan o tek soru!!! Endişem öyle çoktu ki, mutluluğu yaşayamadım bir süre... Mutlu olmamın doğruluğunu bile sorgulayamadım... Şaşkınlık, her şeyi gölgeledi bir an.
Ve korku... Ben kaçtıkça her bulduğu boşluktan bana göz kırpan heyecanlar. Kapılarımı kapattıkça pencereye koşan, kulaklarımı tıkadıkça yazılı mesaj olarak önüme çıkan tuhaf ve çokça saçma heyecanlar...
Aşk olmayan, aşk olmaması gereken, düşünülmemesi, hissedilmemesi gereken hisler. Yine bir tek benim canımı yakacak olan yaşanmamışlıklar ve geleceğe dair umutsuzluğumdan kaynaklanan tedirginlikler... 
Aşka karşı duramayacağını bilen ama aşkı ölesiye isteyen, eğlenmeyi bile beceremeyen, kendini her fırsatta melankolinin kucağında bulan, korkularına şiirler dizen ben... Yıllardır kurduğum hayallerim, gerçekliği sorgusuz haklı korkular ve şiirler...
Şiir yazmaktan bu kadar korktuğum başka bir zaman dilimi olmamıştı ama bazen kalbim öyle hızlı çarpıyor ki durduramıyorum kağıtta gezinmekten hiç gocunmayan o kalemi... Ve devam ediyorum sorular sormaya: Neden bu sorular? Neden şiir? Kime bu şiir? Neden bu şiir? Neden ona bu şiir? Neden? Neden?

Hiç yorum yok: