30 Aralık 2011 Cuma

Evlerinin Önü Mersin

Bundan daha başı dik bir türkü bilmiyorum ben, varolduğundan da şüpheliyim.

"Dikbaşlı" değil, "başı dik"; sevdayı, sevdalısını alçaltmayan, kendiyle birlikte yücelten bir türkü, mağrur.

Saatlerdir dinliyorum. Kimler sesini katmamış ki: Ruhi Su, Müzeyyen Senar, Özay Gönlüm, Ahmet Kaya, Yavuz Bingöl, Tolga Çandar, Kıraç, Şükriye Tutkun, Okan Murat Öztürk... Öyle de kişilikli bir türkü ki, hiçkimse bozamamış içindeki hissiyatı; ne güftenin başı eğilmiş, ne bestenin özü yitmiş, öte yandan her bir yorumcu kendi imzasını da atabilmiş yorumunun bir köşesine...

Birkaç damla düşmek ister gözlerimden, ama yapamaz. "Al hançeri kadınım" diyen sesi duyar, düşemez. Önce böyle sevmek, böyle sevilmek gerektiğini bilir. Susar. Yiter boşlukta...

Hiç yorum yok: