19 Eylül 2016 Pazartesi

Seviyor Sevmiyor: "Herkesin Herkesle Şansı Olabilir!"

Seviyor Sevmiyor:

Dünyanın en umut dolu cümlesi olabilir bu: "Herkesin herkesle şansı olabilir!" Çünkü aşk, her şeyden önce bir ihtimaldir en beklenmedik anda bir baş soğan olup görünen ve en katı adamı bile gözbebeklerine kadar gülümsetiveren…

Ama aynı zamanda en acıklı cümlelerden de biri bu, çünkü umut uzatıyor işkenceyi. Tıpkı Tuna'nın umutlarının her an işkenceye dönüşmesinden korkmamız gibi… Ama işkenceye de dönüşse umut hâlâ umuttur ve bulaşıcıdır da. Aynı cümleyi Tuna İrem'e söylediğinde İrem'de de yeni bir umut filizlenecektir, yakın zamanda işkenceye dönüşecek olan.



Ve bizler, Deniz ve Tuna'nın umuduyla umutlu, acısıyla üzgün olurken İrem'in çektiği işkenceye başımızı çevirebiliriz. Çünkü arkadaşını sırtından vuranların acı çekme ihtimali de bir umut gibi doğar içimize; Deniz'in Yiğit'le olmasını istesek de istemesek de…

İmkânsızlığın türlü türlüsünü deneyimlemiş biri olarak belki de en çok İrem'i anlamam gerekir bu hikâyede; kendisini Deniz zanneden Yiğit'e günbegün kapılmasını ve bundan acı duymasını da anlıyordum zaten. Ama Yiğit'le görüşmeye devam ettiğini Deniz'e söylememesi bir yana, o puzzle parçasını Deniz'den çaldı ya, orada koptu İrem'le kurduğum(uz) bütün bağlar, orada yok oldu empati zemini. Götürüp Yiğit'e göstermeseydi bile, o parçayı eline almasıyla siliniverdi aşkının imkânsızlığına ağlarken İrem'i dizimize yatırıp pışpışlama ihtimalim(iz)…

Hikâye, "sonunda Deniz ve Yiğit çok âşık ve birlikte çok mutlu olacaklar" diye bağırıyor ilk bölümden beri, ama ben Tuna'nın Deniz'in işe alınmasını istediğini öğrendiğimden beri TuDenciyim. Aşkı ve seveceği kadını, Deniz'de gördüğü arkadaşlıkta, iyi niyette, masumiyette arayan Tuna Deniz'e her şeyden daha iyi gelebilir. Ve Deniz her 'kanka' dediğinde Tuna'nınkiyle beraber sızlayan kalbimiz, çocukluk aşkının küllenemeyen anılarında yaşama isteğini kendinden bile gizleyen Deniz'in Tuna'ya bir şans vermesi için dualar etmeyi belki de hiç bırakmayacak…



Deniz bu cümleyi söylediği anda bir gülümseme yerleşti yüzüme, gitmek bilmiyor. Düşündükçe, Seviyor Sevmiyor'un tamamını bu cümleyle özetleyebiliriz, aklımıza takılan tüm soruların yanıtlarını bu cümlede arayabiliriz gibi geliyor bana: "Herkesin herkesle şansı olabilir!"

Cemal'in de Buket'le şansı olmazdı belki normal şartlar altında, ama kaleyi içten fethetme arzusundaki Buket peşine düşüverdi Cemal'in. Anladığımız kadarıyla yanlış ata oynadığından bu konuda amacına ulaşamayacak ama Cemal'in içindeki sevilecek adamı bulup çıkaracak ve ona tutulacak belki de Buket. Olamaz mı?

"Gazi'nin de Neşe ile bir şansı olabilir işte, neden olmasın ki?" diye düşünürken yakalıyorum kendimi mesela. Kahraman Gazi de bir yolunu bulup Neşe'nin dikkatini çekebilir, birini sevmenin bir statü meselesi olmadığını gösterebilir ona. Ama bazen de kendi yazdıklarımıza inanıyoruzdur yalnızca. Biz onun için gecemizi günümüze katıp bir şeyler yapmaya çabalar, onun yüzünü güldürmeye çalışırken o kendine yeni bir oyuncak buluverir ve bir bardak kırılır bir kalple aynı anda.

Herkesin herkesle şansı vardır, yeter ki cesaret etsin, adım atsın, kendini göstersin… Ve elbette, yeter ki başkası değil, kendi olsun!

(Bu yazı ilk olarak 25 Ağustos 2016 tarihinde Ranini.tv'de yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok: